Sanat ve Kültürde Buluşma

Merhaba, ben Dilara!
Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik bölümünde son sınıf öğrencisiyim. Yolun sonuna yaklaşmış bir öğrenci olsam da, merakımın ve heyecanımın hâlâ ilk günkü gibi taze olduğunu söyleyebilirim. Özellikle kültür, sanat ve edebiyat gibi alanlar — zaman zaman içine düşüp kaybolduğum, zaman zaman da çıkıp anlatmak istediğim dünyalar oldu benim için.
Fotoğraf çekmeyi, video kaydetmeyi, bir karede hikâye yakalamayı seviyorum. Bazen bir tiyatro sahnesinde, bazen bir kitap cümlesinde ya da sokakta çalınan bir müzikte kendimi buluyorum. Bu site de tam olarak böyle anları, düşünceleri ve ilhamları biriktirmek istediğim bir yer.
Burada okuduklarım, izlediklerim, dinlediklerim, hatta düşündüklerim üzerine yazılar bulacaksınız. Eleştiri değil; daha çok birlikte düşünmeye, bazen durup bakmaya, bazen gülümsemeye çağıran paylaşımlar…
Kısacası bu sayfa, benim küçük kültür-sanat evrenim. İçeriye buyurmak istersen, çayım da var kelimelerim de.
Hakkımızda
Bu site, bir süredir içimde büyüyen merakı, ilgiyi ve paylaşma isteğini somut bir yere dönüştürme çabamın bir sonucu.
Kültür, sanat ve edebiyat... Her biri farklı zamanlarda hayatımın merkezine yerleşti. Bir film izlerken, bir sergiyi gezerken ya da bir öyküde kaybolurken hep aynı şeyi düşündüm:
"Bunu bir yere yazmalıyım."
Bu sayfada, ilgimi çeken konulara, etkileyici bulduğum işlere, bazen bir cümleye ya da bir fotoğrafa dair düşüncelerime yer veriyorum. Okuduğum, izlediğim, düşündüğüm şeyleri bir araya getirip hem kendime hem de yolu buraya düşenlere açık bir alan oluşturmak istedim.
Profesyonel bir iddiayla değil, samimi bir merakla çıktığım bu yolculukta, umarım sen de kendine yakın bir şeyler bulursun.
Bir düşünce, bir his ya da sadece paylaşılmış bir an…

İçerikler
Lars von Trier ve Thomas Vinterberg’in imzasını taşıyan Dogma 95 manifestosu, sinemanın yapaylıklarından arındırılmış, “gerçeğe sadık” bir film anlayışını savunuyordu.

Bir Kaşık Yoğurtla Başlayan Medeniyet Sonu: Bilim mi, Mizah mı, Delilik mi?
Bu içerikte, yoğurdun barışçıl ama kararlı dünya hakimiyetini, bölümün yaratıcı anlatım tarzını, animasyon dilini ve alttan alta verdiği toplumsal mesajları konuşacağız.
Evet, bu bir yoğurt distopyası. Ama belki de hak ettiğimiz yönetici o!

Stiletto, 2021 yapımı, 18 dakikalık etkileyici bir kısa film. Yönetmeni Can Merdan Doğan olan bu yapım, sıradan bir taksi şoförünün hayatına tek bir çift yüksek topuklu ayakkabıyla giren fırtınayı anlatıyor. Hasan karakteri, sabaha karşı eve dönerken gördüğü stiletto ayakkabılı kadından öylesine etkilenir ki, bu takıntı hiçbir zaman dışarıda kalmayacak bir drama dönüşür.
Bu içerikte, sadece bir çift ayakkabının yol açtığı duygusal çöküşü değil; erkeklik, arzular ve toplumsal sınırlar gibi temaları nasıl içselleştirdiğini de ele alıyoruz. Filmdeki gerilim, mizah ve trajedi iç içe geçerken, izleyiciyi Hasan’ın tercihleri ve bu seçimlerin sonuçları üzerine düşünmeye davet ediyor.
